İBB Lideri Ekrem İmamoğlu, birinci günden itibaren zelzele bölgesinde vazife alan ve İstanbul’a dönen 2 bin 800 kurum işçisiyle bir ortaya geldi. 

“Bir yandan alışılmış ki konutlarımıza dönmenin memnunluğunu yaşarken bir yandan da hala aklınızın, kalbinizin o bölgede olduğunu biliyorum” diyen İmamoğlu, “Bu kurum ve 16 milyon İstanbullu olarak, bizler, bu sürecin en son anına kadar o bölgenin yanında olacağımızı, milletimizin o bölgede tekrar ayağa kalkması için, çocuklarımızın yuvalarında memnun ve kendilerini teminat altında hissetmeleri için, sizlerin Belediye Lideri olarak sizler ismine, buradan orada yaşayan bütün yurttaşlarımıza kelam veriyorum ki; hiçbirini, hiçbir anında yalnız bırakmayacağız. Ve hem yaraların sarılması için var gücümüzle çalışacağız hem de İstanbul’daki işlerimizi ihmal etmezken, İstanbul’un da bu tehditle her gün tahminen kaygı, tahminen sorun içerisinde yaşamasını engellemek için de çok büyük bir seferberlik başlatacağız” tabirlerini kullandı.

İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Lideri Ekrem İmamoğlu, birinci günden itibaren zelzele bölgesinde vazife alan ve İstanbul’a dönen 2 bin 800 kurum işçisiyle bir ortaya geldi. Yenikapı’daki Dr. Mimar Kadir Topbaş Şov ve Kültür Sanat Merkezi’nde, “Türkiye Size Minnettar” başlığıyla gerçekleştirilen aktiflikte İmamoğlu, annesi sarsıntı bölgesinde vazife yapan, itfaiye kıyafeti giymiş 6 yaşındaki Zeynep Tabakoğlu ile yan yana oturdu. Aktiflik, zelzele felaketinde hayatını yitiren vatandaşlarımız için hürmet duruşunda bulunulması ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başladı. İmamoğlu, çalışma arkadaşlarına yaptığı his yüklü konuşmasında şu tabirleri kullandı: 

“KOCA YÜREKLİ, GÖNLÜ GENİŞ YOL ARKADAŞLARIMLA YOL YÜRÜMEKTEN BÜYÜK ONUR VE GURUR DUYUYORUM”

“Koca yürekli, gönlü geniş, özverili, vazifesinin gereğini eksiksiz yerine getiren siz değerli dostlarımla, yol arkadaşlarımla bir ortada yol yürümekten büyük onur ve gurur duyuyorum. Hepiniz meskeninize güzel geldiniz. Elbette 16 milyon İstanbullu hemşehrim ismine, her birinize başka ayrı şükranlarımı, minnet hislerini iletiyorum. 11 vilayetimizde tesir gösteren sarsıntı, her birimizi çok derinden etkiledi ve yaraladı. Tabiri caizse, içimiz yanıyor. Çok insanımızı kaybettik ne yazık ki. Allah’tan rahmet diliyorum. Yerleri cennet olsun. Bütün yakınlarımıza, milletimize başsağlığı ve sabır diliyorum. Hala yaralılarımız var. Her birisinin sıhhatine bir an evvel kavuşmasını elbette ümit ediyorum.”

“HEPİNİZİN ÖZVERİLİ ÇALIŞMASINA ŞAHİDİM”

“Depremin birinci gününden itibaren, büyük bir tertip kabiliyetiyle ve sizlerin yüreğiyle, iştirakiyle, yüreğiyle misyon bilincinizle sarsıntı bölgesinde olduk. Orada vatandaşlarımıza, kardeşlerimize, bütün hoş hislerimizle dayanışmaya daima birlikte koştuk. Sizler de 16 milyon İstanbullunun eli, vicdanı, kolu, gücü, kuvveti olarak orada özveriyle çalıştınız. Hayatlar kurtardınız, yaralar sardınız. Besinden barınmaya, bağlantıdan paklığa, materyallerin ulaştırılmasından altyapının güzelleştirilmesine, rehabilitasyona kadar her alanda var gücünüzle çalıştınız. Hayat kurtardınız. Elinizden geleni yapmaktan bir an bile geri durmadınız. Biliyorsunuz, ben de sizlerle birlikte orada olmaya çaba ettim. Çalışmaları daima birlikte koordine etmek, gereksinimleri tespit etmek, yaralarımızı daima birlikte sarmak için sizlerle olabildiğince bir ortada, o bölgedeydim. Sizlerin emeklerini, zelzeleden etkilenen yurttaşlara gösterdiğiniz yakınlığı en yakından görenlerden birisiyim. Hepinizin bu özverili çalışmasına şahidim. İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin, İstanbul’un kadim kentin dayanışma ruhunu sarsıntı bölgesindeki milyonlarca vatandaşımıza nasıl hissettirildiğine şahit oldum.”

“İSTANBUL HALKI, HEPİNİZLE YÜREKTEN GURUR DUYUYOR”

“İstanbul’un takviyesini gerçek sahiplerine ulaştırmış olduğumuzun ve bundan sonra da ulaştıracağımızın teminatı olduğunuzu daima birlikte yaşadık. Bölge halkının takdirini kazanmak, bölgedeki tesirli çalışmaları daima birlikte yürütmek, inanınız ki her birimiz için, sizler için, halkımız için bir kıvanç kaynağıdır. Hepinizle yürekten gurur duyuyorum. İstanbul halkı, hepinizle yürekten gurur duyuyor. Alanda çalışırken yaşadıklarınızın, çocukların, oradaki o küçük minnacık bebeklerimizin, onların annelerinin, babalarının, büyüklerinin, tüm insanlarının yaşadıklarının sizlerin derinden etkilediğini biliyorum. İstanbul Büyükşehir Belediyesi, bu hoş kurum, bu kadim kurum her vakit sizlerin yanında olacaktır. Dayanağa muhtaçlık duyduğunuz her ortamda sizinle olacağımızdan ve benim de bu manada daima sizlerle bir ortada olacağımdan asla kuşku etmeyin.” 

“AİLELERİNİZİN HER BİR FERDİNE AYRIYETEN TEŞEKKÜR EDİYORUM”

“Ailelerinizi burada, İstanbul’da bırakarak, bir an bile düşünmeden, bir an bile kuşku etmeden oraya koştunuz ve güç şartlarda çalıştınız. Haberleşmekte zorlandığınızı biliyorum. Tahminen onlar sizden haber alamadı, tahminen siz onlardan haber alamadınız. Onların aklının sizde olduğunu da biliyorum. Onun için ben buradan hepinizin huzurunda, o hoş ailelerinizin her bir ferdine ayrıyeten teşekkür ediyorum. Her birine sevgilerimi, hürmetlerimi iletiyorum. Burada bulunan çalışma arkadaşlarımın sizler üzere bir anneye, bir babaya, bir eşe, bir evlada sahip oldukları için, eminim ki sizlerin hoş aile fertleri de her birinizle gurur duyuyordur. Onlarla kavuşmanın memnunluğunu doya doya yaşayın. Bütün aile fertlerinize sıkı sıkı sarılın. Güçlü bir aile olun. Lütfen her birine benim de tekrar tekrar sevgilerini, hürmetlerimi, selamlarımı iletin.” 

“AKLINIZIN, KALBİNİZİN O BÖLGEDE OLDUĞUNU BİLİYORUM”

“Bir yandan doğal ki konutlarımıza dönmenin memnunluğunu yaşarken bir yandan da hala aklınızın, kalbinizin o bölgede olduğunu biliyorum. Yurttaşlarımıza dayanak vermek ve onlara hala el uzatmak istediğinizi de biliyorum. Ben de tıpkı hisler içerisindeyim. Ve içiniz rahat olsun. Bu kurum ve 16 milyon İstanbullu olarak, bizler, bu sürecin en son anına kadar o bölgenin yanında olacağımızı, milletimizin o bölgede tekrar ayağa kalkması için, çocuklarımızın yuvalarında memnun ve kendilerini teminat altında hissetmeleri için, sizlerin Belediye Lideri olarak sizler ismine, buradan orada yaşayan bütün yurttaşlarımıza kelam veriyorum ki; hiçbirini, hiçbir anında yalnız bırakmayacağız. Ve hem yaraların sarılması için var gücümüzle çalışacağız hem de İstanbul’daki işlerimizi ihmal etmezken, İstanbul’un da bu tehditle her gün tahminen dehşet, tahminen badire içerisinde yaşamasını engellemek için de çok büyük bir seferberlik başlatacağız.”

“SAHADAKİ NEFERİMİZ OLMAYA HER ALANDA DEVAM EDİN”

“Siz değerli, pahalı çalışma arkadaşlarım, lütfen sizler bizim alandaki neferimiz olmaya her alanda devam ediniz. Bu kenti de güçlü dayanıklı bir kent haline getirmemiz için, bu kentteki dayanışma gücünü yükseltmemiz için, bu kentin sarsıntı tehdidine karşı bir afet anındaki dayanışma gücünü arttırmak için, gönüllülüğü bulunduğunuz her ortamda ailelerinizle, komşularınızla paylaşmayı ve İstanbul’u bu manada da çok güçlü bir kent haline getirmeyi daima birlikte başaracak adımları atınız. O bakımdan bizim ortaya koyacağımız bir stratejik çalışma sürecinde, kurumumuzun bütün çalışanlarını, 90 bine yakın yol arkadaşımı bu seyahatin da bir neferi olarak görmek istiyorum. Çocuklarla, gençlerle, annelerle, babalarla, dedelerle, ninelerle acıları paylaştık. Birbirimize sarıldık, kucaklaştık. Allah, onların yardımcısı olsun.”

“NAMUS, ERDEM KELAMI VERDİM HER BİRİSİNE”

“Ben, onların yanında olmak ismine, her birine gördüğümde kelam verdim. ‘Sizleri yalnız bırakmayacağız’ dedim. Ve ‘Bu zorluklardan sıyrılıp, farklı bir yeni başlangıcı daima birlikte inşa edeceğiz’ dedim. ‘Milletimizin aklıyla, milletimizin birikimiyle o 10 vilayetimizin en hoş biçimiyle geleceğe tutunması için, var gücümüzle çalışacağım’ dedim. Namus, erdem kelamı verdim her birisine. İnanınız bu kelamı verirken, halkımızın da tıpkı kelamı içinden verdiğini biliyorum. Onların da en güçlü temsilcilerinin bu salonda bulunan siz değerli yol arkadaşlarım olduğunu biliyorum. Bizim yol arkadaşlığımız; acısıyla, tatlısıyla, çalışma arkadaşı olduğumuz bugünlerde sabit kalmayacak. Allah nasip ederse, hayatımız, ne kadar ömrümüz olursa, nerede karşılaşırsak karşılaşalım, her bir çalışma arkadaşımın bugünlerini hatırlayacağım, sizlerle -Allah ne kadar ömür verirse bilmiyorum ama- karşılaştığım her ortamda, ilerleyen yıllarda bu türlü kucaklaşan, sarılan bu günleri hatırlayana bir yol arkadaşımız olduğunu unutmayın. Ben sizi bu manada hiç unutmayacağım ve daima anılarımda kalacaksınız. Hepinizi sevgiyle, hürmetle kucaklıyorum. Düzgün ki varsınız. Düzgün ki bir ortada çok hoş işler yapmaya uğraş ediyoruz. Milletimizin her anında, onların yanında olmaya, daima birlikte uğraş ediyoruz.”

18 ÇALIŞANA SEMBOLİK PLAKETLERİ VERİLDİ

İmamoğlu’nun konuşmasının akabinde, zelzele bölgesinde misyon yapan binlerce İBB işçisi ismine, farklı ünitelerden toplam 18 çalışana sembolik plaketleri takdim edildi. Arama-Kurtarma grup önderi, Avrupa Yakası İtfaiye Şube Müdürü Erdinç Turan, K9 Arama-Kurtarma grubundan Fırat Bürçün (K9 köpeği Joker ile birlikte), Hızır Acil Danışmanı Prof. Dr. Doğaç Niyazi Özüçelik, İSKİ Risk İdare Şefliği’nden İbrahim Yazkan, İGDAŞ İş Sıhhati Güvenlik Şefi, Arama-Kurtarma Takım Şefi Hüseyin Yıldırım, Zabıta Memuru Oktay Öksüz, Veteriner Teknikeri Buğra Burakhan Acar, Halkla Bağlantılar vazifelisi Mahmut Fatih Uzunyaşa, Sıhhat ve Hıfzıssıhha Müdür Yardımcısı Oğuz Başaran, Elektronik Sistemler Müdürlüğü, Wi-Fi Takım Şefi Kasım Filiz, Medya A.Ş. Genel Müdür Yardımcısı Sibel Karakurt, muhabir Betül Uzundere, BOĞAZİÇİ A.Ş. Dayanak Hizmetleri Çalışanı Süleyman Yıldırım, İSTGÜVEN Özel Güvenlik Vazifelisi Cüneyt Gürsu, KİPTAŞ Denetim Amiri Kamuran Ekmen, Metro A.Ş. Uzman Bakım Mühendisi Aslen Edinç, Kent Sınırları Kaynak Ustası Oktay Sezer ve Spor İstanbul Taşınabilir Teknik Hizmetler Sorumlusu İbrahim Alveroğlu, plaketlerini İmamoğlu’nun elinden aldı. 

 

Kaynak: (BYZHA) – Beyaz Haber Ajansı